Far Danışmanlık & Eğitim Limited Şirketi’nin uzmanlarının hazırladığı ve çalışma hayatında sosyal güvenlik ile ilgili en sık sorulan soruların yanıtlarını aşağıda bulabilirsiniz.
İŞVEREN İŞLEMLERİYLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR
İşveren vekilliği nedir ve şartları nelerdir ?
İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir.
İşveren vekilliğinin söz konusu olmak için;
-İşveren adına ve hesabına hareket etmek,
-Bu sıfatla sadece işvereni temsil etmekle kalınmamak, işverenle birlikte hem de borç ve alacaklı durumunda olmak,
– İşin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini üstlenmek,
şartlarının bulunması gerekmektedir.
İşyerinde birden fazla kimse aynı anda işveren vekili olabilmektedir.
Sosyal güvenlik uygulamasında işveren vekili, işyerinde işin tamamını yönetme görev ve yetkisi bulunan kimsedir. (Örnek; genel koordinatör, genel müdür, direktör, fabrikatör, yönetmen gibi)
Alt işverenlik nedir ?
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denilmektedir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin, 5510 sayılı Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumluluğu bulunmaktadır.
Alt işveren sayılabilmek için;
-Ortada asıl işin tamamını yapmayı üstlenen veya kendi adına sigortalı çalıştıran bir asıl işveren,
-Asıl işverene ait bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü bir kişi (alt işveren),
-Asıl işveren ile alt işveren arasında işle ilgili olarak hukuki (sözleşme) ilişki kurulmuş,
-Alt işveren tarafından üstlenilen işte çalıştırılacak sigortalılar, münhasıran o iş için istihdam edilmiş ve çalıştırılmış,
-Alt işveren tarafından yapılan iş, bir işin bölüm veya eklentileri ile ilgili,
-Alt işverenin üstlendiği iş, asıl işverenin işyerinde yürütülmekte olan işle ilgili,
-Alt işveren üstlendiği işi, sadece kendisi değil istihdam ettiği işçilerle yapılmış,
olması şartlarının bulunması gerekmektedir
Genel olarak işverenin yükümlülükleri nelerdir ?
İşverenin genel anlamda, bu yükümlülükleri;
– İşyerinin bildirimi,
-Çalışmaya başlayan işçinin SGK’ya bildiriminin yapılması,
-Bir aylık dönem içinde çalıştırılan işçilerin çalışma gün sayılarının ve kazançlarının SGK’ya bildirilmesi (emekli olanların sosyal güvenlik destek primi olarak bildirimi, ay içinde eksik gün bildirimleri, fiili hizmet zammı bildirimi),
-Bir aylık dönem için çalıştırılan işçilerin primlerinin belirlenen süreler dahilinde SGK’ya ödenmesi,
-İşten çıkan veya çıkarılan işçinin 10 gün içinde işten çıkışının SGK’ya bildirilmesi,
-İş kazası ve meslek hastalığı vakalarında bu vakaları en geç 3 gün içinde SGK’ya bildiriminin yapılması,
-Tehlike sınıf ve derecelerini etkileyebilecek değişikliklerin bildirilmesi,
– Çalıştırılan sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde SGK’ca istenen bildirimlerin belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılması,
-SGK’nın denetim elemanların bilgi verilmek üzere çağrıldıkları zamanın gidilmesi, gerekli olan defter, belge ve delillerin gösterilmesi ve verilmesi, bu denetim elemanlarının görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı sağlanması ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmesi,
-İşyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle saklamak ve SGK’nın denetim elemanlarınca istenilmesi halinde 15 gün içinde ibraz edilmesi,
olarak belirlenmiştir.
Alt işveren tarafından da e-şifre alma zorunluluğu var mıdır ?
Evet. Alt işvereni olan işyerlerinde de, hem işveren, hem de alt işverenlerin her birinin ayrı ayrı “e-Sigorta” için başvuruda bulunmak ve yine ayrı ayrı kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi alma zorunluluğu bulunmaktadır.
Apartman yöneticiliklerinde “e-şifre” uygulaması var mıdır ve nasıl gerçekleştirilmektedir ?
Apartman yönetimlerince yapılacak olan başvurularda ise, ayrıca, kullanıcı kodu ve şifresinin yönetici adına verilmesinin talep edilmesi halinde, “noter onaylı karar defteri”, “binaya ilişkin bilgilerin yer aldığı ilk sayfası” ve “yönetici seçimine ilişkin kat malikleri kurul kararının yer aldığı sayfa”nın da birer fotokopilerinin, “e-Sigorta Sözleşmesi”yle birlikte başvuru formuna eklenmesi mecburiyeti söz konusudur.
Apartman yönetimlerinde eğer şifre bir başka kişi adına alınacaksa, bu durumda yetki verilecek kullanıcı için çıkartılmış vekâletnamenin aslı veya noter onaylı sureti ya da ilgili idarelerce onaylı sureti de yukarıda bahsedilen belgelere eklenecektir.
İşyerlerinin bildirimi ne zaman ve nasıl yapılmaktadır ?
İşyerinde 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, örneği Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin Ek-6’sında bulunan “İşyeri Bildirgesi”ni en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte SGK’ya e-sigorta veya elden ya da posta yoluyla göndermek zorundadır.
İşyerinin, en geç sigortalı çalıştırmaya başlanıldığı tarihte bildiriminin istisnaları var mıdır ?
Bu bildirimlerin süresi, bazı işyeri özelliğine göre değişiklik arz etmektedir.
Şöyle ki;
-Eğer işyeri şirket niteliğinde ise, bu şirketin kuruluş aşamasında çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri aynı zamanda SGK’ya da yapılmış sayılmaktadır.
-Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini, adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden 10 içinde işyeri bildiriminin SGK’ya yapılması gerekmektedir.
-İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden 10 içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde bildirilmektedir.
Aynı işveren birden fazla işyeri bulunması halinde bildirim nasıl yapılmaktadır ?
Aynı işverenin, birden fazla özel veya ihale konusu iş alması, birden fazla işyeri kurması veya devir alması yahut kendisine intikal etmesi hâlinde her işyeri için ayrı olarak “işyeri bildirgesi” düzenlenmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Belli bir yerde yapılmayan veya belirli bir merkezden yöneltilmeyen işler için SGK’ya bildirim nasıl yapılmaktadır ?
Belirli yerde yapılmayan ve belirli bir merkezden sevk ve idare edilen işlerin için işyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılmaya başlanılan, devir alınan veya başka bir işverene intikal eden işin, belirli bir yerde yapılmaması hâlinde işverenin ikametgâhının bulunduğu, bir ‘il’den diğer bir ‘il’e geçmesi ve devam etmesi hâlinde ise işin başladığı yeri çevresine alan SGK’nın ilgili birimine verilmektedir.
Belirli bir yerde yapılmayan işlerde işverenin ikametgâhı ile işin görüldüğü yerler SGK’ya ait ayrı birimin sorumluluk alanında bulunuyorsa, işverenin yazılı başvurması üzerine, işin yapıldığı yeri çevresine alan SGK’nın ilgili birimi tarafından yürütülmesine SGK’ca izin verilebilmektedir.
Alt işveren için ayrı işyeri dosyası açılma zorunluluğu var mıdır ?
İşveren “alt işveren” statüsünde ise, işlemler, asıl işverene ait işyeri sicil numarasına ilave olarak verilecek üç haneli “alt işveren numarası”yla asıl işverenin işyeri dosyası üzerinden yerine getirilmekte ve alt işveren adına işyeri dosyası açılmamaktadır.
4/a kapsamında çalışanların (eski ssk’lı) sigortalılık bildirimleri SGK’ya nasıl ve ne zaman yapılmalıdır ve süre konusunda istisna var mıdır ?
4/a kapsamında (eski SSK’lı) çalışanların sigortalılık bildirimleri genel kural olarak çalışmaya başladıkları tarihten önce SGK Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ekinde yer alan “Sigortalı işe Giriş Bildiresi”yle ve e-sigorta (internet) yoluyla bildirilmek suretiyle yapılmaktadır. Burada sosyal güvenlik mevzuatı bir işyerinde çalışanlar için bildirimi çalışmadan sonraki bir süreye bağlamamış ve önceden bildirim şartı getirmiştir.
Sigortalıların bildirimi ana kural olarak çalışmaya başlamadan once olmakla birlikte, bu bildirim süresinin bazı istisnaları söz konusudur. Şöyle ki;
-İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
– Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında işe alınan sigortalıların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir aylık süre içerisinde,
– SGK’ya ilk defa işyeri bildirgesi veren işyerlerinde, ilk defa sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde, bu bir ay içinde işe alınacak olanların da bu bir aylık sürenin sonuna kadar,
– İlk işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesi SGK’ya verilerek, tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer işyerinde çalışmaya başlaması veya işyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi hâlinde yeni işyeri numarası üzerinden yapılan sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süresi dışında,
– İŞKUR kursiyerlerinin kursa başlama tarihlerini izleyen ayın 10’una kadar,
– Kamu idarelerinde sözleşmeli personel statüsünde istihdam edilenlerin çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
– Kamu idarelerinde Maliye Bakanlığının vizesine tabi olarak çalıştırılanların, vize işlemine ilişkin yazının, ilgili kamu kurumuna intikal ettiği günü izleyen 1 iş günü içinde,
– Özelleştirilen işyerlerinden digger kamu kurum ve kuruluşlara atanan sözleşmeli ve diger kapsam dışı personelin, işe başladıkları tarihi takip eden ikinci iş gününün sonuna kadar,
bildirimler yapılabilmekte ve bu tür bildirimler de süresinde sayılmaktadır.
4/a kapsamında çalıştırılanların (eski SSK’lı) sigorta primine esas kazancında hangi unsurlar dikkate alınmaktadır ?
SGK’ya bildirim açından ücreti oluşturan her kalem sigorta priminde dikkate alınmamaktadır.
Ücret sayılmayan nitelikteki kazançlar (örneğin; prim, ikramiye) öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilmektedir.
Toplu iş sözleşmesi, kamu idareleri veya yargı kararlarına istinaden sonradan ödenen ücret sayılmayan nitelikteki kazançlar da ödendiği ayın kazancına dahil edilecektir.
4/a kapsamında çalışanlar için sigorta primine esas kazançta dikkate alınan unsurlar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
ÖDEMENİN NİTELİĞİ |
PRİME TABİ OLUP OLMADIĞI |
DİKKATE ALINAN AY |
1-Asıl ücret |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
2-Şekil ve zamanına göre ücret |
|
|
a) Zaman birimine göre ücret |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Hafta tatili ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Ulusal Bayram-Genel Tatil Ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Fazla Çalışma/Fazla Mesai Ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Yıllık İzin Ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Cumartesi Günü Ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
b) İş Birimi Esasına Göre Ücret |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Yüzde usulüyle alınan ücret |
|
|
-Profesyonel futbolcuya ödenen ücret |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Transfer ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Transfer verimi ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
c) Götürü ücret |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
d) Belirsiz zaman ve miktar üzerinden ödenen ücret |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Hazırlama ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Tamamlama ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Temizleme ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Kardan hisse şeklinde ücret |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Komisyon ücreti |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
3-Ücret Eklentileri |
|
|
a)Primler ve Bu Nitelikteki Ödemeler |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Yıpranma tazminatı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Özel hizmet tazminatı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Yabancı dil tazminatı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Vardiya ve ağır vasıta tazminatı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-İmza zorluğu tazminatı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen tabi afet yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen kira yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen giyecek yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen yakacak yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Askerlik yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Sünnet yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen taşıt yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen ısıtma yardımı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen elbise dikiş bedeli |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Nakit ödenen ayakkabı dikiş bedeli |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Ek tazminat |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Yılbaşı parası (yılbaşı hediye çekleri hariç) |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Kreş ücreti |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Makam tazminatı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-İş riski zammı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Bayram harçlığı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
b) İkramiye ve bu nitelikteki ödemeler |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Bayram ikramiyesi |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Yılbaşı ikramiyesi |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-6772 sayılı Kanuna göre ödenen ikramiye |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-6772 sayılı Kanuna göre BKK ile ödenen ikramiye |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-2448 sayılı Kanuna göre ödenen ikramiye |
Tabi |
Ödendiği Ay |
-Jübile ikramiyesi |
Tabi |
Ödendiği Ay |
c) Hakkı huzurlar (toplantı parası) |
Tabi |
Ödendiği Ay |
d) Eleman temininde güçlük zammı, kıdem zammı |
Tabi |
Ödendiği Ay |
4-İdare veya yargı mercileri kararlarına istinaden yapılan ödemeler |
|
|
-Ücret niteliğinde olanlar |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
-Ücret niteliği dışında olanlar |
Tabi |
Ödendiği Ay |
5-Sigortalılara istirahatli iken ödenen ücretler |
Tabi |
Hak Edilen Ay |
6-İzin harçlığı |
tabi |
Ödendiği Ay |
4/a kapsamında çalıştırılanların (eski SSK’lı) sigorta primine esas kazancında hangi unsurlar dikkate alınmamaktadır ?
SGK’ya bildirim açısından ücreti oluşturan her kalem sigorta priminde dikkate alınmamaktadır.
Sigorta priminin tespitinde dikkate alınmayan unsurlar aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
ÖDEMENİN NİTELİĞİ |
PRİME TABİ OLUP OLMADIĞI |
ESAS ALINACAĞI AY |
Ölüm yardımları |
– |
– |
Doğum yardımları |
– |
– |
Evlenme yardımı |
– |
– |
Görev yollukları |
– |
– |
Kıdem tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetinde toplu ödeme |
– |
– |
İhbar tazminatı |
– |
– |
Kasa tazminatı |
– |
– |
Seyyar görev tazminatı |
– |
– |
İş sonu tazminatı |
– |
– |
Keşif ücreti |
– |
– |
Ayni yardımlar |
– |
– |
Ayni yardımlar, mal, eşya şeklinde (gıda torbası, ramazan kolisi, elbise, ayakkabı, kömür vb.) yapılan ödemeleri ifade etmektedir.
Mal ve eşya şeklinde yapılan yardımlar, tutarları üzerinde durulmaksızın, SPEK’e dahil edilmeyecektir.
Ancak, ayni yardımların nakden ödenmesi halinde (yağ parası, un parası, ayakkabı parası, elbise parası vb.) prime tabi tutulması gerekmektedir.
4/a kapsamında çalıştırılanların (eski SSK’lı) sigorta primine esas kazancında hangi unsurlar kısmi olarak dikkate alınmaktadır ?
SGK’ya bildirim açısından ücreti oluşturan her kalem tam olarak sigorta priminde dikkate alınmamaktadır.
Sigorta priminin tespitinde kısmi olarak dikkate alınan/alınmayan unsurlar aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
ÖDEMENİN NİTELİĞİ |
PRİMDEN İSTİSNA TUTAR |
AÇIKLAMA |
Yemek parası |
GAÜ x %6 x İşçinin Fiilen Çalıştığı Gün |
İstisnayı aşan kısım prime tabi |
Çocuk zammı (yardımı) |
AAÜ x %2 |
İstisnayı aşan kısım prime tabi |
Aile zammı (yardımı) |
AAÜ x %10 |
İstisnayı aşan kısım prime tabi |
Özel Sağlık Sigortası ve BES’e yapılan ödemeler |
AAÜ x %30 |
İstisnayı aşan kısım prime tabi |
5510 sayılı Kanunda belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulacaktır.
4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki sigortalılar açısından geçici iş göremezlik ödeme süreleri sigorta primine esas kazanç hesabında nasıl dikkate alınmaktadır ?
Sigortalıların istirahatli oldukları süre içinde,
-Geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmadan ödenen tam ücret,
-Geçici iş göremezlik ödeneğinin işverene iadesi ile alınan tam ücret,
-Geçici iş göremezlik ödeneği ile ödenek alınan süredeki kazancı arasındaki ücret farkı,
-Geçici iş göremezlik ödeneği alınan sürede atıfet kabilinden yapılan ödemeler,
çalışılan sürelerde ödenen ücretler olarak prime tabi tutulması gerekir.
İş göremezlik ödeneği ile asıl ücret arasındaki fark tutar, günlük sigorta prime esas kazancın alt sınırının altında kalması halinde günlük alt sınıra yükseltilir.
4/a (eski SSK’lı) kapsamında çalışanlar için ücrete hak kazanılmayan durumlarda ücret dışında yapılan ödemeler sigorta primine esas kazançta nasıl dikkate alınmaktadır ?
4/a kapsamındaki sigortalılara, çeşitli nedenlerle (ücretsiz izin, istirahat gibi) ay içinde çalışmasının bulunmadığı ve ücret ödenmediği aylarda prime esas kazanca dahil olacak nitelikte ücret dışında bir ödeme yapılması halinde, ücret dışındaki bu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayda sigortalının prim ödeme gün sayısının bulunmaması nedeniyle ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayı geçmemek üzere ilgili ayların SPEK’e dahil edilmektedir.
Ancak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayda da ücret ödemesine hak kazanılmadığı durumlarda, ücret dışındaki bu ödemeler SPEK’e dahil edilmeyecektir.
4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki çalışanlar açısından hak kazanılmış yıllık izin ücretlerinin iş akdinin feshedilmesinden sonra ödenmesi durumunda sigorta primine esas kazanç nasıl tespit edilmektedir?
Sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde, 4857 sayılı İş Kanununun 59’uncu maddesine göre akdin feshedildiği tarihte hak kazanıldığı dikkate alınarak, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler akdin feshedildiği ayın kazancına dahil edilecektir.
Örneğin; 2011 yılında hak kazanmış olduğu yıllık iznini kullanmayan (A) sigortalısının 2012/Ocak ayında işten ayrıldığı varsayıldığında, söz konusu sigortalının izin ücretinin hangi tarih itibariyle ödeneceği üzerinde durulmaksızın hak kazanmış olduğu yıllık izin ücreti 2012/Ocak ayına ait SPEK’e dahil edilecektir.
4/a (eski SSK) kapsamındaki sigortalılar için ücret ve ücret dışındaki ödemelerin sigorta primine esas kazancın üst sınırını aşması halinde sigorta primine esas kazanç nasıl tespit edilmektedir ?
Ücret ile birlikte ücret dışında ödeme yapılması halinde, SPEK üst sınırı aşılmamak kaydıyla prime tabi tutulacak, her iki kazanç toplamının üst sınırı aşması halinde ise, ücret dışındaki ödemenin üst sınırı aşan kısmı, alt ve üst sınırlar dikkate alınarak en fazla takip eden iki ayın SPEK tutarına dahil edilmektedir.
Örneğin; aylık brüt ücreti 5.000,00 TL olan (A) sigortalısına, 2012/Eylül ayında brüt 4.000,00 TL ikramiye ödendiği varsayıldığında, 1.113,40 X 3= 3.340,20 TL SPEK’e dahil edilen ikramiye, 4.000,00 – 3.340,20 = 659,80 TL tutarındaki ikramiye ise SPEK’e dahil edilmemiş olacaktır.
Aylık prim ve hizmet belgelerinin sonradan verilmesi durumunda hangi işlemler yapılmaktadır ?
– Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü bulunan işveren, alt işveren ve sigortalıyı devir alanlar tarafından 4/a kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra SGK’ya verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, doğruluğu, fiilen yapılan denetimler sonucu veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden anlaşılması hâlinde işleme konulmaktadır. Aylık prim ve hizmet belgesinin fiilen yapılan tespitler sonucunda işleme alınmasında, tespitin yapıldığı tarihten geriye doğru en fazla bir yıllık süreye ilişkin olan kısmı dikkate alınmaktadır. Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü olmayan işveren, alt işveren ile sigortalıyı devir alanlar tarafından ikinci fıkrada belirtilen süreler dışında verilen belgeler işleme alınmamaktadır.
-Yasal olarak verilmesi gereken son günü takip eden günden başlanarak takip eden üçüncü ayın sonuna kadar SGK’ya verilen asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi, aksine bir tespit veya şüpheli bir durum yoksa ve aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı olan sigortalıların sigortalı işe giriş bildirgelerinin yasal süresi içinde veya aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan önceki bir tarihte SGK’ya verilmiş olması hâlinde, söz konusu belge, ayrıca incelemeye gidilmeksizin işleme alınmaktadır.
-Daha önce SGK’ya belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınmakta ve bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmamaktadır.
-İşyerlerinde;
a) Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da kamu idareleri ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar tarafından düzenlenen belge veya bilgilerden, çalıştığı tespit edildiği hâlde bu çalışmaları SGK’ya bildirilmeyen veya eksik bildirilen,
b) Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığına veya eksik ücret ödendiğine dair belgeleri SGK’ya verilmeyen veya verilen bu belgeler SGK’ca geçerli sayılmayan,
sigortalılar ile ilgili olarak düzenlenmesi gereken, sigortalı işe giriş bildirgesi, sigortalı işten ayrılış bildirgesi ve aylık prim ve hizmet belgesi ünitece yapılacak bir ay süreli tebligat ile ilgili işveren veya alt işverenden istenmekte ve söz konusu belgeler, yapılan tebligata rağmen verilmediği takdirde SGK’ca resen düzenlenmektedir.
4/a (eski SSK’lı) kapsamında çalışanların primlerinin belirlenen süreler dışında ödenmesi konusunda istisnalar söz konusu mudur ?
Bu konuda getirilen istisnai ödeme süreleri aşağıda belirtilmiştir:
– 2822 sayılı Kanuna göre toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinden dolayı toplu iş sözleşmesine istinaden geriye yönelik olarak ödenen ücretlere ilişkin sigorta priminin, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihi,
– Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu iş sözleşmesine dayanılarak istirahatlı bulunulan süre için ücret ödenmesi hâlinde, bu ücretlere ilişkin sigorta primlerinin, istirahat süresinin sona erdiği tarihi,
-4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması halinde, davete ilişkin tebligatın alındığı tarihin veya işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, sigortalı personelin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden ay başından,
-Kamu kurumlarında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için mahkeme kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye yönelik ücret ve ücret niteliğinde ödeme yapılması halinde mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden günden veya idarenin karar tarihinden itibaren,
– 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (b) bendi kapsamında bulunanlardan hizmet akdi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülenlere enflasyon farkı veya başka ad altında geriye yönelik olarak yapılan ödemelere ilişkin sigorta primlerinin, ödemenin yapıldığı tarihi,
– Toplu iş sözleşmelerine tabi işyeri işverenlerince veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenen ücret dışındaki ödemelere ilişkin sigorta primlerinin yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihlerini,
itibaren başlamak üzere SGK’ca belirlenen süre içerisinde ödenirse yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilmektedir.
Primlerin ödenmesinde zamanaşımı süresi söz konusu mudur ?
Süresinde tahsil edilemeyen primler zamanaşımına uğramaktadır.
Prim alacaklarına ilişkin Kurum zamanaşımı uygulamasında, öncelikle prim alacağının doğuş şekli önem arz etmekte ve ikili bir ayrım ortaya çıkmaktadır.
a)Prim belgelerinin incelemeye girmeksizin işleme konulması üzerine doğan prim alacaklarında zamanaşımı
Prim belgelerinin incelemeye girmeksizin işleme konulması sonucu doğan prim alacakları açısından zamanaşımı prim alacağının ödeme vadesinin dolduğu tarihte yürürlükte olan zamanaşımı hükümlerine göre uygulanmaktadır. Buna göre;
-Ödeme vadesi 8/12/1993 tarihi öncesine rastlayan prim alacaklarında, söz konusu dönemdeki cari Kanunda zamanaşımına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, SGK tarafından 818 sayılı Borçlar Kanundaki genel zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Bu nedenle, ödeme vadesi 8/12/1993 tarihi öncesine ait prim alçaklarında zamanaşımı prim alacağı ödeme vadesinin sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren 10 yıldır.
-Ödeme vadesi 8/12/1993 ile 6/7/2004 tarihleri arasına rastlayan prim alacaklarında, 8/12/1993 tarihinde ilgili cari Kanuna eklenen bir madde ile prim ve diğer alacaklar yönünden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin zamanaşımı uygulanmasına geçilmiştir. Dolayısıyla ödeme vadesi 8/12/1993 ile 6/7/2004 tarihleri arasına rastlayan prim alacaklarında zamanaşımı, prim alacağı ödeme vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıldır.
-Ödeme vadesi 6/7/2004 ile 1/10/2008 tarihleri arasına rastlayan prim alacaklarında, cari Kanuna 6/7/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile zamanaşımına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesi uygulaması hariç tutulmuştur. Dolayısıyla ödeme vadesi 6/7/2004 ile 1/10/2008 tarihleri arasına rastlayan prim alacaklarında, yeniden 818 sayılı Borçlar Kanunun 10 yıllık zamanaşımı uygulamasına dönülmüştür.
-5510 sayılı Kanunla 1/10/2008 ve sonrası tarihlere rastlayan prim alacaklarında, prim alacaklarının ödeme vadesinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır.
Dikkat edilirse, hem 818 sayılı Borçlar Kanunundaki genel zamanaşımı süresinin hem de 5510 sayılı Kanundaki zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu görülmektedir. Ancak, 818 sayılı Borçlar Kanunundaki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin vadeyi takip eden günden, 5510 sayılı Kanundaki 10 yıllık zamanaşımı süresinin ise vadeyi takip eden takvim yılı başından itibaren başlamaktadır. Bu nedenle, söz konusu kanunlardaki 10 yıllık zamanaşımı uygulamaları farklı olup, kesinlikle birbirine karıştırılmaması gerekmektedir.
Görülüyor ki, prim belgelerinin incelemeye girmeksizin işleme konulması sonucu doğan prim alacaklarında en önemli nokta, prim alacağı ödeme vadesinin hangi tarihe rastladığı hususudur.
b) Mahkeme kararına, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan tespitlere veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelere istinaden düzenlenen prim belgelerinden dolayı tahakkuk eden prim alacakların tahsilinde dikkate alınacak zamanaşımı
Prim alacağı işveren ya da sigortalı bildiriminden değil de; SGK Müfettişi ya da denetmelerinin tespitlerinden, diğer kurumların denetim elemanlarınca yapılan denetimlerden veya ilgili kurumlardan gelen bilgi belgelerden ya da bir mahkeme ilamından doğmuşsa bu durumda prim alacaklarında farklı bir zamanaşımı uygulaması yöntemi benimsenmiştir.
Şöyle ki, SGK’nın prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, SGK’nın Müfettiş ve denetmelerce yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımının 10 yıl olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Dolayısıyla bu yolla tespit edilen prim alacakları zamanaşımı uygulamasında, prim alacağının hangi tarihe ait olmasının önemi bulunmamaktadır.
Primlerin tahsilatındaki zamanaşımı süreleri aşağıdaki tabloda özet olarak gösterilmiştir:
PRİM ALACAKLARINDA ZAMANAŞIMI | ||
1- Prim Belgelerinin İncelemeye Girmeksizin İşleme Konulması Üzerine Zamanaşımı |
||
Prim Ödeme Vadesinin Dolduğu Tarih |
Uygulanacak Kanun |
Zamanaşımı Süresi |
8/12/1993 öncesi |
818 sayılı Borçlar Kanunu |
Prim alacağı ödeme vadesinin sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren 10 yıl |
8/12/1993-6/7/2004 |
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun |
Prim alacağı ödeme vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl |
6/7/2004-1/10/2008 |
818 sayılı Borçlar Kanunu |
Prim alacağı ödeme vadesinin sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren 10 yıl |
1/10/2008 ve sonrası |
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu |
Prim alacağı ödeme vadesinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak 10 yıl |
2- Mahkeme Kararı, Müfettiş Raporu veya Kuruma İntikal Eden Bilgi ve Belgeler Üzerine Tahakkuk Eden Prim Alacaklarında Zamanaşımı: Mahkeme karar tarihinden/ Kurum Müfettişi rapor tarihinden/ Diğer Denetim Elemanları raporları ve Kuruma gelen bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren 10 yıl |
İlişiksizlik belgesi hangi durumlarda istenmektedir ?
Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan inşaat dolayısıyla, diğer kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ve bankaların ise Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek işlemlerinde SGK’ya borçlarının bulunmadığına dair ilgililerden SGK’ca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur.
Bu belgenin istenmemesi halinde bu mercilerin sorumluluğu söz konusu olmaktadır.
İşyerlerine ait kayıt, defter ve belgelerin saklanması ve istenilmesi halinde ibrazında hangi usul ve esaslar uygulanmaktadır ?
İşverenler yaptıkları işin mahiyetine göre geçici (inşaat ve ihaleli işler) ve devamlı işyerleri nedeniyle asgari işçilik incelemesine tabi tutulmakta ve yapılan bu asgari işçilik incelemesi sonucunda yapılan işe göre yeterli işçilik bildirilip bildirilmediğinin tespiti yapılmaktadır.
Buna göre, işveren, ve işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle saklamak ve istenilmesi halinde de SGK’nın denetim elemanlarına 15 gün içinde ibraz etmek zorundadır.
İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren ilgili mevzuat gereğince tutmak zorunda olduğu tüm defter, kayıt, bilgi ve belgeleri istenilmesi halinde ibraza yükümlüdür. İstenildiği halde ibraz edilmeyen defter, kayıt, bilgi ve belgelerden herhangi birinin veya birkaçının eksik ibrazı, yükümlülüğün tam olarak yerine getirilmediği hükmünde sayılmaktadır.
İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren ilgili mevzuat gereğince tutmak zorunda olduğu tüm defter, kayıt, bilgi ve belgelerden istenilen herhangi birinin veya bir kaçının mücbir sebep olmaksızın ibraz edilemeyeceğinin bildirilmesi, idari para cezasının uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda;
– Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin 12 katı tutarında,
– Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin 6 katı tutarında,
– Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı tutarında,
– Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usulsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler için asgari ücretin 12 tutarında,
– İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunluluğu olup, belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen ücret tediye bordrolarında her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanmaktadır.
Geçici iş göremezlik ödeneklerine esas raporlarda “Başhekim” onayı gerekli midir ?
Hayır. Gerekli değildir. Yapılan düzenlemeyle bu şart kaldırılmıştır.